M. Hayaloğlu (Ziyaretçi)
| |
Seçimler Yaklaşırken Saflar Netleşiyor
Yerel seçimlerin gerçekleşmesine az bir zaman kaldı. Seçim günü finaldir. Günlerce, aylarca ve hatta yıllarca hazırlık yapanlar, seçim günü ipi gögüslemek ve emeklerinin karşılığını almak isteyeceklerdir. Aynı şekilde, onları seçenler de son görevlerini yapacak ve gelecek beş yıl için kentlerini, kasabalarını, köylerini idare edecek olan yöneticilerini belirleyeceklerdir.
Yerel seçimlerin, genel seçimlerden pek çok farklılığı vardır. En belirgin özelliklerinden biri de, adı üzerinde yerel olmalarıdır. Yerelin kendine özgü özellikleri, avantajları ve dezavantajları vardır. Onun için yerel yönetim adayları, bütün bunları hesaba katmak zorundadırlar. Yanı sıra genel olarak ülkenin ve çevre bölgelerin durumunu da göz önünde bulundurmaları gerekir.
Türkiye’de yerel yönetimler merkezi idarenin tahakkümü altındadırlar. Özerklikleri sınırlıdır. Sık sık iktidarların baskı ve tehditlerine maruz kalırlar.¹ Bu anlamda yerel yönetimlerin yapabilecekleri sınırlıdır. Ama buna rağmen yerel yönetimler, yerel iktidar organlarının çekirdekleridir. Kendi yerel olanaklar ile de bir şeyler yapabilirler. Bu bakımdan kendi halkı için bir şeyler yapmak isteyenler, yerel yönetim mücadelesine katılmak zorundadırlar. Böylece hem kendi kentinin, kasabasının, köyünün hakkını savunmuş ve hem de genel demokratik hak ve özgürlüklerin genişletilmesi mücadelesine, eşit ve evrensel haklar mücadelesine katılmış olurlar. Seçimlere katılmamayı, bokot etmeyi vaaz edenlerin ciddiye alınabilecek hiç bir argümanları yoktur. Bunun üzerinde durmak bile, boşa zaman harcamak olur.
Somut şartların somut tahlili, her yerde geçerli bir yöntemdir. İstanbul’un, Diyarbakır’ın, Dersim’in koşulları, özellikleri birbirinden farklıdır. Gönül ister ki, her yerin yerel özelliklerini dikkate alan yönetimler olsun. Dersim, bugüne kadar kendi özgünlüklerini yeterince dikkate alan bir yönetime sahip olamadı. Ama artık kendi kaderini, kendisi belirlemek zorundadır. Bunun için, gecikmiş olsa da, son hamlelerini yapmak zorundadır.
Genel olarak iktidara, özel olarak yerel yönetimlere muktedir olabilmek için, net bir teoriye ve berrak bir bilince sahip olmak gerekir. Bunun için gerekli kurumlarını oluşturarak adım adım hazırlanmak gerekir.
Dersimlilerin ne böyle bilinçle oluşturulmuş kurumları ve ne de yeterli hazırlıkları var. 2004 yerel seçimlerinde el yordamı ile seçimlere giren Dersim Yurtseverleri, fazla bir varlık gösteremediler. Çünkü en başta örgütsüzdüler. Projeleri yoktu. Kendini halka tanıtamadılar. Seçimlerden sonra ise çalışmaları devam etmedi, edemedi. Beş yıl sonra yine aynı durum. Yine her şeye sıfırdan başlamak zorunda kaldılar. Üstelik son dakikalarda atılan adımlarla.
Diğer güçlerin yani rakiplerinindurumuna baktığımızda, oldukça örgütlü ve büyük olanaklara sahip olduklarını görüyoruz. AKP ve adayı, devletin olanaklarına dayanarak işi rüşvetle götürmeye çalışıyor. CHP gibi partiler yılların deneyimine sahipler. DTP, beş yıllık icraatlarına, dağa ve irili ufaklı Türk solunun desteğine güveniyor. Türk solu, cümbür cemaat DTP’yi desteklemekte yarışıyor. ESP, Partizan, EMEP, HKM ve diğerleri. Bir Aleviler eksikti. Bugüne kadar CHP’yi destekleyen Alevi-Bektaşi kuruluşları, Dersim’de DTP adayını destekleme kararı aldılar.² Bu durumda bağımsız belediye başkan adayının işi oldukça zorlaşıyor.
Dersim Bağımsız Belediye Başkan Adayının Seçilme Şansı Var mı?
Dersim bağımsız belediye başkan adayı sayın Murat Kur’un seçilme şansı var. Murat Kur ve arkadaşlarının yapması gereken en önemli şey, program ve projelerini halka, en net bir şekilde sunmalarıdır. Bıkmadan, usanmadan seçmenlerini ziyaret etmeleri, yapacaklarını açık bir dille anlatmaları ve güven aşılamaları gerekiyor. Kentin sorunlarının çözümüne ilişkin projeler yanında, doğal yaşamın, tarihi eserlerin korunması, istihdam ve turizm ile ana dilde eğitim, anadilde TV yayını ve kültürel kurumların oluşturulmasına yönelik projeler somut bir şekilde anlatılmalıdır.
Demokratik hak ve özgürlüklere vurgu yapmanın yanı sıra savaşa, şiddete ve çatışmalara karşı açık bir tavır alınmalıdır. Şiddetin ve çatışmaların sadece demokratik hak ve özgürlüklerin kullanılmasını engellemediği, aynı zamanda yaşama hakkını ortadan kaldırdığı vurgulanmalıdır. Şiddetin ve çatışmaların bir üst boyutu olarak savaşın, bütün kötülüklerin kaynağı olduğu, şiddete ve çatışmalara son verilmeden barışın sağlanamayacağı ve sağlıklı bir tartışma ortamının bile yaşanamayacağı teması işlenmelidir. Köylerimizin, ormanlarımızın, dağlarımızın bombalanmasının, yakılıp yıkılmasının, boşaltılıp insansızlaştırılmasının sebebinin çatışmalar olduğu, şiddeti savunanların bundan nemalandığı ve rantlar elde ettiği ve bu yüzden barışa yanaşmadıkları vurgulanmalıdır. Dersim, kültürü ile, tarihi, dili ve inancı ile ortadan kaldırılmak isteniyor ve bunun sorumlusu şiddeti, çatışmayı ve şavaşı dayatan taraflardır. Sayın Murat Kur ve arkadaşları, kendilerini, amaçlarını halka anlatabilirlerse, halkın sahip çıkacağına inanıyorum.
Dersimliler onurlu ve gururlu insanlardır. Aç ve mahrum bırakılarak teslim alma politikaları geri tepecektir. Dersimlilerin, oylarının satılık olmadıklarını göstereceklerine inanmak istiyorum. AKP’nin büyük bir hayal kırıklığına uğrayacağını tahmin ediyorum. Dersimin Yurtsever ve demokratları, Dersimlilerin oylarının satılık olmadığı temasını iyi işlemeli ama durumu abartacak çocuksu ve sekter yaklaşımlardan da kaçınmalıdırlar. Dağıtılan eşya yüzünden insanlarımız karşıya alınmamalıdır.
Dersimli Aydın, Kurum ve Kuruluşlarının Yaklaşımları
Dersimli bazı kurumlar ile bazı aydın ve sanatçılar çeşitli açıklamalar yaptılar. Bu açıklamaları demokratik hakların, seçme ve seçilme hakkının kullanılması bağlamında değerlendirmek gerekir. Seçimler yaklaştıkça saflar da belirginleşiyor. Başlangıçta bir kısım aydın ve sanatçı, “birlik ve beraberlik” içerisinde hareket edilmesi konusunda bir açıklama yaptılar.³ Daha sonra aynı açıklamayı yapanlardan bazılarının da yer aldığı bir grup, diğer bir açıklama ile DTP adayı Edibe Şahin’in desteklenmesi çağrısı yaptılar.⁴ MASAP gibi çevrelerin de içinde bulunduğu bu son imzacılara, bazı Alevi kuruluşlarından da katılanlar oldu. Öte yandan “Dersim Özgürlük İnisiyatifi“ adıyla bir kesim, bağımsız adayları DTP lehine çekilmeye çağırdı. Bu açıkça tehdit vari bir açıklamadır ve Murat Kur’u hedef almaktadır. Kabullenilecek hiç bir yanı yoktur. Madem, AKP’nin gelmesini istemiyorlar, DTP bağımsız aday lehine adayını çekmelidir. Çünkü uzlaşmazlığı dayatan DTP olmuştur. Diğer bir kısım DTP destekçileri de, bağımsız adayı burjuva partilerinin yedeğine düşmekle suçladılar. Nedense aynı durumun kendileri için de geçerli olduğunu es geçiyorlar ve her şeyi kendileri için mübah sayıyorlar.
TUDEF çok parçalı bir görünüm veriyor. İzmir derneğinden
Kemal Mutlu DTP adayını desteklerken, TUDEF genel başkanı Özkan Tacer, bağımsız aday Murat Kur’un desteklenmesi çağrısı yaptı. Diğer bazı Dersimli aydın ve kurumlar ise sessiz bir bekleyiş içerisinde. Bu tipler koyu bir oportünizm ve hayırhah bir tavır içerisindeler. Bir kısmı politika ile ile uğraşılmamasını vaaz ediyor. Oysa her şey ortada, tarafsızlık çare olmadığı gibi aslında birilerinin değirmenine su taşımaktır.
Dersimli aydınlardan ancak küçük bir kesim, açıkça Murat Kur’u desteklediğini deklare etti. Bu durum Dersimlilerin, özellikle aydın geçinenlerin içinde bulunduğu ruh halini yansıtmaktadır. Bu, çözümsüzlüğün ve tükenişin bir belirtisidir. Diğer yandan yurtsever ve demokratlığından kuşku duymadığımız bazı Dersimliler de çekimser davranıyorlar. Buna da Murat Kur’un Dersim kimliği ve Dersim değerleri konusunda net bir politikaya sahip olmadığını, bu durumu deklare etmediğini gerekçe gösteriyorlar. Aslında bunlar, bu yaklaşımlarında haksız da sayılmazlar. Evet, Murat Kur’un en zayıf noktası, Dersim kimliğine, Dersim’in değerlerine karşı takındığı ketum tutumudur. Bu durum doğal olarak Dersimlilerde ciddi bir kuşku doğurmaktadır. Ben de bu konuda çok olumlu şeyler söyleyecek değilim. Ama diyorum ki, kerhen de olsa olsa Murat Kur’a destek vermekte yarar var. Murat Kur’a verilmeyen destek Dersim’de DTP’ye artı olarak yansıyacaktır.
17.03.09
M. Hayaloğlu
¹. TC Adalet Bakanı M.Ali Şahin, devlet bakanı Murat Başesgioğlu, Başbakan R.T.Erdoğan, (Milliyet, 4 Mart 2009) açıkça „hizmet için iktidar partisi adayı desteklenmelidir“ ya da ‘iktidarla uyumlu belediye başkanı seçin’ türünden demeçler verdiler.
². ESP, HKM, Partizan, EMEP, DTP blokunun diğer adı ‘Demokratik Güç Birliği’!
http://www.newededersim.com/news_detail.php?id=3207
³ .Dersimli Aydınlardan AKP ve CHP'yi Durdurun Çağrısı.
http://www.2temmuz.com/hk/news/index.php?option=com_content&view=article&id=271:dersimli-aydnlardan-akp-ve-chp-durdurun-cars&catid=35:guencel&Itemid=53
⁴.Dersim’de Edibe Şahin’e destek çağrısı
http://masap.biz/index.php/haberler/234-dersimde-edibe-ahine-destek-cars.html
____________________________________________________________________________________________
|
