Serê na dinade theyr u thur zonê xo de waneno. Qılancıke qiştnena, hes lımeno, kutık laweno, verg zurreno, ga qorreno, bıze qırrena, phepug waneno. Vas hencê xo sere rewino. Kam ke aslê xo inkar keno, wele erzeno rêça xo sono.
   
  SIMA XÊR AMÊ! DERSİM ZAZA PLATFORMUNA HOŞ GELDİNİZ!
  PLATFORUM (şifreli)
 
=> Daha kayıt olmadın mı?

******** SIMA XÊR AMÊ KURŞİYE WERENAYİŞİ ******** ***** DERSİM ZAZA PLATFORMUNA HOŞ GELDİNİZ *****

PLATFORUM (şifreli) - Zazaca TV Hakkında Basında Çıkan Haberler

Burdasın:
PLATFORUM (şifreli) => GÜNCEL KONULAR => Zazaca TV Hakkında Basında Çıkan Haberler

<-Geri

 1 

Devam->


Z.Dersim
(şimdiye kadar 148 posta)
09.02.2009 11:11 (UTC)[alıntı yap]
Zazalardan TRT'ye kanal talebi

07 Şubat 2009 19:05


Kürtçe yayın yapan TRT-6'nın açılmasının ardından Zazalardan da aynı yönde talep geldi.
----------------------------------------------

----------------------------------------------

Almanya'da bulunan Zaza Dil Enstitüsü'nün yönetim kurulu üyesi Mesut Keskin, TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin'e bir mektup gönderdi. Keskin, Kürtçe dilinde yayın yapan TRT-6 kanalını örnek göstererek, ''Zaza'' dilinde de televizyon yayını yapılmasını talep etti.

Hükümetin bu girişimi'nin vatandaşların kültürel ihtiyaçlarını karşılayacağından ve Türkiye'deki sosyal barışı güçlendireceğinden sevindirici olduğu belirtilen mektupta "Ancak TRT’nin, Zazaca’ya ayrı bir yayın kanalı açmaması, bizi hayal kırıklığına uğratmış bulunuyor" denildi.

Keskin mektubunda şu ifadelere yer verdi:
Zazaca da, Türkiye’de en çok konuşulan yerel dillerden biridir. Elimizde resmi istatiskler olmamasına karşın, ülkemizde 5 Milyon vatandaşımızın Zazaca konuştuğu tahmin edilmektedir.

Şu anda TRT6’da Kürtçe (Kurmanci) yayın yapılmaktadır. Zazaca konuşan nüfüs, Kurmanci’yi anlamamaktadır. Devletimiz ve hükümetimiz, TRT6’nin Kurmanci yayınlarıyla Zazaca konuşmakta olan halkımıza ulaşamayacaktır. Diğer yandan Zazaca konuşan önemli kesim, Türkçe bilmediğinden Türkçe yayınları da anlamamaktadır.

TRT6, anasayfasında Zazaca Dilini, Kürtçe’nin bir lehçesi olarak göstermektedir. Bu tezin tarihsel ve bilimsel dayanağı yoktur. Dilbilimsel çalışmalar, Zazaca’nın başlıbaşına bir dil olduğunu ortaya koymuştur.

Biz, yerel dillerdeki yayınların, politik olmaktan çok kültürel ağırlıklı olmasının ülkemizdeki barış ortamı için daha hayırlı olacağını düşünüyoruz.

Anadili Zazaca olan bizlerin de kendi anadilimizde, dünyada olup bitenlerden, özellike sağlık, aile, çocuk, eğitim ve diğer bir çok konuda TRT’nin imkanlarıyla bilgi edinme hakkımız vardır.

Almanya’nın Frankfurt/Main şehrinde bulunan ve dernek kütüğünde tescil edilmiş enstitümüzde Zazaca üzerine çalışma yapan üyelerimizin dışında bu dil üzerine araştıma yapmış, Hint-Avrupa ve İrani dilleriyle ilgili çalışmalarda tanınmış dilbilimciler de yer almaktadır.

Zaza Dil Enstitüsü olarak, Zazaca’yı, Türkiye’nin dil zenginliği içinde başlıbaşına bir dil olarak ele almanızı, milyonlarca insanın konuştuğu bu dile kurumunuz bünyesinde, örneğin TRT7 ya da TRT8 gibi yeni bir kanaldan yayın hakkı tanımanızı arzediyoruz.

--------------------------------------------------------



http://www.haber5.com/haber.php?haber_id=350675

http://www.timeturk.com/zazalardan-trtye-kanal-talebi-50982-haberi.html


Z.Dersim
(şimdiye kadar 148 posta)
09.02.2009 11:34 (UTC)[alıntı yap]



BASINA VE KAMUOYUNA


Ülkenin birçok yerinde kömür dağıtımı yapan AKP şimdi de beyaz eşya dağıtmaya başladı. İlimiz Dersim'de halka “yardım” yapmak için bölgeye tırlar dolusu beyaz eşya götüren AKP, seçimlere kadar durmayacağa benziyor! Tunceli valililği tarafından belirlenen 3 bin 300 aileye beyaz eşya dağıtımı başlatıldı. İlk olarak Nazimiye ilçesinden başlanan “yardım”lar için ilçeye 5 tır dolusu beyaz eşya götürüldü. Hükümette kaldığı süre boyunca her türlü hak gaspının altına imza atan ve çalma-çırpma konusunda her zaman 'yola devam diyen' AKP şimdi halktan aldıkları ile kendisi için yatırımlar yapmaktadır.



Tunceli valiliği yardımların sosyal devletin sorumluluğu gereği olduğunu söylüyor.Evet sosyal devlet olgusuna karşı değiliz ama sosyal devlet olgusunun ülke genelinde ne kadar işletildiğini sanıyoruz tüm kamuoyu yakından takip etmektedir.AKP’ nin sosyal devlet anlayışı koca bir yalandan ibarettir.Ülke nüfusunun büyük bir çoğunluğu açlık ve yoksulluk sınırında yaşamaktadır.Halkı yoksullaştıran ve açlığa mahkum eden AKP hükümeti onuru kırılmış bir sadaka toplumu yaratmak istemektedir. İlimiz Tunceli’de dağıtılan beyaz eşya ve diğer yardımlar devletin sosyal olgusundan ziyade AKP nin hizmetine sunulmuş seçim rüşvetidir.



Muhtaç hale düşürdüğü halkın ağzına, seçimlere kadar, 'bir parmak bal' çalma yöntemi izleyen AKP'nin beyaz eşyadan sonra ne dağıtacağınıda gerçekten merak ediyoruz. 5 milyon TL değerinde beyaz eşyayı seçim yatırımına dönüştüren AKP'nin bu 5 milyon TL’yi kime kazandırdığı ise ayrı bir merak konusu?



Ayrıca Tunceli Valisi Mustafa Yaman’nın Vali olmaktan çok AKP il başkanı gibi davrandığınıda kamuoyu yakından takip etmektedir..Yardımların ağırlıklı olarak AKP ye üyeliğini yaptıran ve oy vereceğini söyleyen isim listelerine çıkması dikkatlerden kaçmamaktadır.Ayrıca evinde şebeke suyu bağlı olmayan köylü, çamaşır ve bulaşık makinalarını hangi şebekeye bağlayacaklarınıda buradan sormak istiyoruz.



Tunceli valiliği Tunceli’li yoksulları ve onların beyaz eşyaya ihtiyacı olduğunu yerel seçimlere bir ay gibi kısa bir süre kalamı fark etmiştir. . Dağıtılan eşyaları halktan toplanan vergilerle alınmaktadır. AKP hükümetinin halka vaat edeceği hiçbir gelecek yoktur. Daha dün Başbakan ve onun AKP si Kürt vatandaşlarımıza 'Ya sev ya terk et' söyleminde bulunmuştur. O yüzdendirki Dersimli’ler bu sevgiye bu gün şüpheci yaklaşmak zorundadırlar.



Dersim halkı eşyalarla satın alınacak bir halk değildir. Bu Halk 12 Eylül darbecilerinin çıkarmış olduğu 82 Anayasasının referandumunda yüzde doksanların üzerinde hayır demiş bir halktır.İnsanlık onuru eşyayla satın alınamaz. Bugün kendilerini eşya ile mevki ile para ile satanlar halkı da bu tür malzemelerle satın alacağını sanıyorlar. Esas burada satılmışlar kendileridir, gözlerini daha fazla para kazanma hırsı bürümüş bu kişilerin yaptıkları, geleceğe onursuz bir kültür bırakmaktır. Biz Dersimli kuruluşlar kültürümüzü bu gerici anlayışın temsilcilerine ve onların taşeronlarına teslim etmeyeceğiz .Dersim toprakları çok Hızır paşalar gördü.ama her defasında aslına rücü etti.çünkü dersim onurlu bir coğrafyadır ve onuruna sahip çıkacaktır .



Kamuoyunun dikkatini çekmek istediğimiz diğer bir konu ise TRT 6 ya ilişkindir.Evet bu ülkede yaşayan tüm ulus ve azınlıkların kendi dillerinde ve kültürlerinde kendilerini ifade etme hakları olmalıdır ve devlet erki bu özerkliğe karışmamalıdır.
TRT 6 bir oyundur, bir kapandır, Daha anlaşılır bir deyimle Kürtlere karşı yürütülen özel savaşın çok daha özel bir aracıdır. Kürtçe ile cilalanmış, Kürt kültürü ile sıvanmış, kendini yitiren, kendi özlerine ters düşen, kendilerini inkâr eden ve kendilerini dolar karşılığında pazara süren birkaç Kürdün kullanacağı bir araçtır. Bu araç Kürtlere, Kürt kültürüne, Kürt sanatına ve Kürt dilene karşı kullanılacak özel savaşın bir Truva atı rolünü da oynayacaktır.

TRT 6’nın samimi bir proje olduğunu maalesef düşünmemekteyiz. samimi bir proje olabilmesi için özerk bir yapısının olması gerekmektedir.ama özerk bir yapı olması bi yana bu televizyon kanalının başına Sinan İlhan isminde bir kişi atanmıştır.sinan ilhanı kamuoyu da yakından tanımaktadır.Bu yüzden bu kanalın özel ve psikolojik savaşın çok özel bir aracı olduğunun bilinmesi gerekmektedir. Gerçekten de bunun için tarihin derinliğine inmeye gerek yoktur.

08-02-2009

DERSİM ONURDUR,ONURUNA SAHİP ÇIK !

DURMAK YOK,RÜŞVETE DEVAM !

DERSİM HALKI ONURURUNUDA;OYUNUDA SATMAYACAKTIR !







TUNCELİ DERNEKLERİ FEDERASYONU

(TUDEF)



http://tudef.info/BasinAciklamasi/index.html



Z.Dersim
(şimdiye kadar 148 posta)
01.03.2009 15:57 (UTC)[alıntı yap]



BASINA VE KAMUOYUNA

Son günlerde çeşitli basın kuruluşlarında ve internet ortamında federasyonumuza yönelik çeşitli spekülatif haberler ve makaleler yer almaktadır. Bu basın kuruluşlarının ve internet sayfalarının konunun muhatabı olan Tunceli dernekleri federasyonu(TUDEF)yla hiçbir temas kurmadan, bir saldırı furyası başlatmış olmalarını üzüntüyle karşıladığımızı belirtmek istiyoruz.
Burada yeni bir polemik yaratılmaması için bazı ayrıntılara değinme gereği duymayacağız. Bir şeyin altını net bir şekilde çizmek istiyoruz.
Avrupa Dersim Dernekleri Federasyonu(FDG) nun içinde bulunduğu girişimin(Zazaca dilinde televizyon kanalı talebi) TUDEF’le uzaktan yakından bir ilgisi yoktur.

FDG Ocak ayında yaptığı kongrede bu konuyu gündeme getirmiştir ve kongre kararı çıkarmıştır.

TUDEF’ten de imzacı olması talep edilmiştir. FDG kongresine TUDEF Başkanı da katılmıştır ve kongrede yaptığı konuşmada böyle bir projede kesinlikle yer almayacağımızı açık bir dille ifade etmiştir. Gerekli görülürse kongre tutanakları incelenebilir.

Tunceli Dernekleri Federasyonu’nun(TUDEF)bu girişimde isminin geçmesi Avrupa FDG’ nin sorumsuzca davranmasından kaynaklanmaktadır.

Kendi iç çalışmalarında hazırladıkları bir metne federasyonumuzun da imzasını kullanarak internet üzerinden gezdirmişlerdir.

Açıktan ilan ediyoruz. Tunceli Dernekleri Federasyonu’nun söz konusu çalışmayla bir ilgisi bulunmamaktadır.

Burdan belirtmek istediğimiz başka bir şey daha var. Haydar Işık ve Günlük Gazetesi bu açıklamamızdan sonra konuya ilişkin düzeltme yazıları yayınlamaları sanıyoruz sorumluluk alanlarına girmektedir. HAYDIR IŞIK makalesinde TUDEF’e Tunceli ismini bir kenara atmalarını öneriyor. Sevgili Haydar Işık, için rahat olsun. TUDEF bu ismi şimdilik temsilen kullanıyor. TUDEF Dersim kimliğini iyi özümsemiş bir kuruluştur. TUDEF’e bağlı dernekler kongrelerinde isim olarak DERSİM ismini kullanmaya başladılar bile. Bu hukuksal süreç tamamlandığında TUDEF’te resmen Dersim ismini kullanacaktır. Ayrıca federasyonumuz 08-şubat-2009 tarihinde AKP nin DERSİM’de seçim rüşveti olarak dağıttığı beyaz eşya kampanyasına karşı yaptığı basın açıklamasında da TRT 6 ya ilişkin bir vurgu yapmıştır. Güncelliğinden kaynaklı burada tekrar yer verme gereği duyuyoruz:

“Kamuoyunun dikkatini çekmek istediğimiz diğer bir konu ise TRT 6’ya ilişkindir. Evet bu ülkede yaşayan tüm ulus ve azınlıkların kendi dillerinde ve kültürlerinde kendilerini ifade etme hakları olmalıdır ve devlet erki bu özerkliğe karışmamalıdır. TRT 6 bir oyundur, daha anlaşılır bir deyimle Kürt ulusuna karşı yürütülen özel savaşın çok daha özel bir aracıdır.
Kürtçe ile cilalanmış, Kürt kültürü ile sıvanmış, kendini yitiren, kendi özlerine ters düşen, kendilerini inkâr eden ve kendilerini dolar karşılığında pazara süren birkaç Kürdün kullanacağı bir araçtır. Bu araç Kürtlere, Kürt kültürüne, Kürt sanatına ve Kürt dilene karşı kullanılacak özel savaşın bir Truva atı rolünü da oynayacaktır. TRT 6’nın samimi bir proje olduğunu maalesef düşünmemekteyiz. Samimi bir proje olabilmesi için özerk bir yapısının olması gerekmektedir. Ama özerk bir yapı olması bir yana bu televizyon kanalının başına Sinan İlhan isminde bir kişi atanmıştır. Sinan İlhanı kamuoyu da yakından tanımaktadır. Bu yüzden bu kanalın özel ve psikolojik savaşın çok özel bir aracı olduğunun bilinmesi gerekmektedir. Gerçekten de bunun için tarihin derinliğine inmeye gerek yoktur.”

14-02-2009 cumartesi

TUNCELİ DERNEKLERİ FEDERASYONU
YÖNETİM KURULU (TUDEF)




http://tudef.info/BasinAciklamasi/2/index.html

____________________________________________________________________________

Z.Dersim
(şimdiye kadar 148 posta)
03.03.2009 17:11 (UTC)[alıntı yap]



Basına ve Kamuoyuna




Federasyonumuz ve onun şahsında yöneticileri bir yılı aşkın bir süredir belli çevrelerin bilinçli ve sistematik karalamaları ve iftiralarına maruz kalmaktadırlar. Federasyonumuz, iş yapmayan, Dersim için taş, taş üstüne koymayan, kavga edecek adam aramayı iş sanan, Dersimlileri birbirine düşüren, demokratik, özgür ortamı provokasyonlarla zehirlemeye çalışan eski hastalıklı zihniyetlere pirim vermeyerek muhatap almamıştır. FDG bütün enerjisini Dersim Davasına harcamayı esas almış ve bu konuda önemli başarılar elde etmiştir. FDG’ nin bu yaklaşımı Dersime layık olma hassasiyetidir. Bu tavrımızın Dersimliler tarafından doğru anlaşıldığını biliyoruz. Bundan sonraki çalışma tarzı da bu yönde olacaktır. Federasyonumuzun Dersimliler arasındaki haklı saygınlığı ve giderek artan etkinliğinden rahatsız olan bazı çevreler saldırılarını arttırdılar. Saldırıların gerekçesini, FDG’nin TRT’ den yayın hakkı talep etmeye dayandırsalar da, bunun bir bahane olduğu ve bu saldırıların 2008 ilkbaharından beri devam ettiği bilinmektedir.

Ocak - Şubat 2009 tarihleri arasında Özgür Politika ve Günlük gazetelerinde çıkan yazılar, “Wiederaufbau-Dersim e.V.” derneğinin açıklamaları ise, karalama ve iftiralarla FDG’ yi, Dersimli aydınları ve milletvekilini açıkça hedef göstermeye devam etmiştir. Bütün bu yazılanları eleştiri hakkı çerçevesinde değerlendirmek de sergilenen düzeyi muhatap alıp cevap vermek de mümkün değildir. Dersim Halkı Dersim’in çıkarlarını kendi grup çıkarına tabi kılan, Dersim hassasiyeti taşımayan, Dersim’in dilinin, kültürünün ve inancının yaşatılması için hiç bir çalışma içinde olmayan bu çevrelerin pratiğine yakından bakarak gerekli cevabını verecektir.

Tunceli Dernekleri Federasyonunun (TUDEF) 14.02.2009 tarihinde yaptığı basın açıklaması ise bir dizi yanlış bilgi ve ithamı içermektedir. Anılan açıklamaya cevap vermek zorundayız çünkü Federasyonumuzun TUDEF ile ilişkileri ve bazı kampanyaları beraber yürütmesinden dolayı, Dersim komuoyuna karşı sorumluluk taşımaktadır.

TUDEF açıklamasında öz itibari ile TUDEF’in baştan beri TRT’de Türkçe dışındaki dillerden de yayın yapılmasını “tuzak” ve “TRT Şeş’in Kürt kültürüne karşı Turuva Atı olarak açıldığı” fikrinde olduğunu, Başkanlarının bu fikri FDG Kongresinde de dillendirdiğini, bütün bunlara rağmen FDG’nin “sorumsuzca” kendi isimlerini kullandığını ve bu metnin “isimlerinin de yazılarak internet sitelerinde gezdirildiğini” idaa etmektedirler.

Avrupa Dersim Dernekleri Federasyonu, TRT Şeş’in Kürtçe yayına başlaması sürecini değerlendirerek müdahil olmak için hazırladığı müracat taslak metnini FDG organları’na, derneklerine ve diğer dost kurum ve kişilerin tartışmasına sundu. Bu taslak TUDEF Genel Başkanı’na da iletildi. Kendisinin gerek sözlü beyanlarında, gerekse yazışmalarda söylediği şey 2 Şubat’da yapılacak YK toplantısında durumu değerlendirip, gerekli kararı verecekleri yönündeydi. 2 Şubat toplantısı sonrası bize ulaştırılan karar şudur.

“Dün Yapmış olduğumuz toplantı sonucunda şu anlık trt ile ilgili bir girişimde bulunmayı henüz erken görüyoruz. akp trt girişimlerini seçim yatırımı olarak kullanılmaması adına, bu süreci atlatmamız gerekecektir.”

FDG II. Kongre kayıtları elimizde mevcuttur gerek duyulursa kongre kayıtları ve yapılan yazışmaları da kamuoyu ile paylaşırız.

Fedrasyonumuzun kurumlarımıza sunduğumuz taslak metin, kesin haline gelmeden bazı fırsatçılar tarafından çalınarak, yapılmış bir müracaat gibi gösterildi ve maden bulmuş edası ile basın açıklamaları yapıldı, saldırı furyası düzenlendi. Tartışma metninde bazı değişiklikler yapan bir sahıs ise iki federasyonun ortak imzalı müraacatı diye yanlışlıkla internet sitelerine astı. Bu gelişmeler üzerine Federasyonumuz 28.01.2009 tarihinde yaptığı açıklama ile konuya açıklık getirdi. (www.fdg-dersim.com sitemizde asılıdır)

Durum bu kadar net iken, TUDEF Federasyonumuzun açıklamasından tam iki hafta sonra yaptığı basın açıklamasında “ismimizi de yazarak internet sitelelerinde gezdirdiler” iftirası ile neyi amaçlamaktadır? Bu tavırları ile netleşmemiş tartışma taslağımızı çalarak kendi saldırılarına gerekçe yapanlarla aynı konuma düşmüyor mu?

TRT’den Kırmancki / Zazaki yayın isteme hazırlığında olan kurumumuza yapılan saldırılardan TUDEF te payını alınca, panik halinde eksantrik dönüşle gerçek dışı bilgilerle kamuoyunu aldatması ve saldırganlarla aynı dili kullanmasını Dersimi duruş ile bağdaştırmıyoruz.

FDG KONGRESİNDE ALINAN KARAR:

23-25 Ocak 2009 tarihinde toplanan II. FDG Kongresi TRT’den ana dilden yayın yapılması hakkında öz itibari ile: “TRT Şeş Türkiye Cumhuriyetinin ’ tek dil, tek din, tek ırk fikriyatın’ dan vazgeçerek Anadolu’da ki farklılıkların kabulü açısından önemli bir adımdır. Bu adım tüm farklılıkları kapsayacak tarzda genişletilmelidir. Bu çerçevede FDG Tüzüğünde ifade edilen ölüm tehlikesi ile karşı karşıya bulunan yörelere göre, Dersimce / Kırmancki, Zazaca, kimilerinin Dımıli dediği dilden de TRT den yayın yapılması için gerekli girişimlerde bulunulması.” Kararı oybirliği ile alındı. FDG I. Kongresinde alınan “FDG tek millet, tek din, tek ırk fikriyatını kimden gelirse gelsin rededer, hiç kimsenin bir başkasına kimlik dayatmasını, dilini yok saymasını, asimile etmesini asla kabul etmez” kararına da atıfta bulunuldu.

FDG kongresinden sonra gerekli girişimlerde bulunmak için 2 Şubat toplantısının sonucunu beklemiştir. TUDEF’in malum açıklamasından sonra Federasyonumuz kendi kongre kararlarını uygulamaya koymuştur. Federasyonumuzun girişimleri kısaca şunlardır: Dersim Milletvekilleri Şerafettin Halis ve Kamer Genç, ÖDP Milletvekili Ufuk Uras, Hükümet adına Başbakan yardımcısı ile, DTP ve CHP ile heyetler düzeyinde görüşmüş taleplerini iletmiş ve kendilerinden Dersimlilerin bu girişimine destek verilmesini talep etmiştir. Avrupa Birliği Türkiye Temsilciliği ile Dersim’in konumu ve taleplerimiz üzerinde çok yararlı bir görüşme gerçekleştirilmiştir. Ayrıca Dersim, Ankara, İstanbul ve Avrupada pek çok Dersimli aydın, yazar, akademisyen, işadamı, kanaat önde gelenleri ile görüşülüp fikir alışverişinde bulunulmuştur. Avrupa Parlamentosu ve Insan Hakları Kuruluşları nezdinde yapılan girişimler ise devam etmektedir. Federasyonumuz, programı, tüzüğü ve kongre kararları doğrultusunda çalışmalarına devam etmektedir.

Gerek görüldüğünde komuoyu yeniden bilgilendirilecektir.

2 Mart 2009

Avrupa Dersim Dernekleri Federasyonu



http://www.fdg-dersim.com/index.php?section=news&cmd=details&newsid=89


Cevapla:

Nickin:

 Metin rengi:

 Metin büyüklüğü:
Tag leri kapat



Bütün konular: 242
Bütün postalar: 600
Bütün kullanıcılar: 695
Şu anda Online olan (kayıtlı) kullanıcılar: Hiçkimse crying smiley
 
  Bütün hakları saklıdır. Kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.  
 
Serê na dinade theyr u thur zonê xo de waneno. Qılancıke qiştnena, hes lımeno, kutık laweno, verg zurreno, ga qorreno, bıze qırrena, phepug waneno. Vas hencê xo sere rewino. Kam ke aslê xo inkar keno, wele erzeno rêça xo sono. Diese Webseite wurde kostenlos mit Homepage-Baukasten.de erstellt. Willst du auch eine eigene Webseite?
Gratis anmelden