Navigation : Yönetim |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
=> Daha kayıt olmadın mı?
******** SIMA XÊR AMÊ KURŞİYE WERENAYİŞİ ********
***** DERSİM ZAZA PLATFORMUNA HOŞ GELDİNİZ *****
PLATFORUM (şifreli) - Yerel Seçimler ve Dersim Z.Dersim (şimdiye kadar 148 posta) | |
Yerel Seçimler ve Dersim
2009 Yerel seçimleri yaklaştıkça partilerin ve çeşitli çevrelerin çalışmaları da hız kazanmaktadır. Seçimlerde keskin mücadelelerin süreceği alanlardan biri de Dersim olacaktır. AKP, Diyarbakır ile beraber Dersim (Tunceli merkez) belediyesini de almak istediğini aylar öncesinden ilan etmiş bulunuyor. Buna karşılık, Songül Erol Abdil girmese de, DTP’nin de Dersim’i kaybetmek niyetinde olmadığı biliniyor. Anlaşılan her iki parti de Dersim’i kazanmayı prestij meselesi yapmaktadır. Tabii, Dersim’i kazanmak isteyen yalnızca bu iki parti değil, başka güçler de var.
Geçen seçimlerde Dersim merkezi, Kürt ve Türk solunun ittifakı neticesinde DTP adayı S.E. Abdil kazanmıştı. SHP çatısı altında gerçekleşen ittifakta, başta EMEP olmak üzere Türk solunun önemli kesimleri S.E. Abdil’e destek vermişti. Bağımsız aday Haydar Beltan ile CHP, DSP ve AKP adayları da küçümsenmeyecek oranda oy almışlardı.
Dersim ilçe ve belderinde geçen seçimler şöyle sonuçlanmıştı: Çemişgezek, Ovacık, Mazgirt ilçeleri ile Akpazar ve Darıkent beldelerini AKP, Pertek, Pülümür ve Nazimiye belediyelerini CHP adayları ve Hozat belediye başkanlığını ise Bağımsız aday Cevdet Konak kazanmıştı. Pertek belediye başkanı Kenan Çetin ile Pülümür belediye başkanı Mesut Coşkun daha sonra CHP’den istifa ederek bağımsız kalmışlardı.
Dersim’in çevresindeki Erzincan, Elazığ ve Bingöl gibi il, ilçe ve beldelerin belediye başkanlıklarını ise ezici çoğunlukla AKP almıştı.
Bu seçimlerde, EMEP ve DTP arasında keskin bir pazarlık yaşanacağı kesindir. AKP dışında henüz adayını açıklayan olmadı. AKP il başkanı Cihan Açıkgöz ise adaylığını açıklayarak açıkgöz olduğunu gösterdi.
Belediye başkan adaylarının programlarını ve projelerini önceden açıklamaları gerekir. Böylece insanlar hem adayların program ve projelerini öğrenirler ve hem de kendilerini tanımış olurlar. Oysa bizde adaylar son ana kadar ortaya çıkmaz, adeta saklanır. Yasal süreç başlayınca parti yönetimlerinin veya çeşitli çevrelerin belirlediği adaylar, apar topar ortaya çıkar ve insanların bunlar arasında tercih yapması istenir. Gelecek yerel seçimlerin de farklı olmayacağı anlaşılmaktadır.
AKP ve DTP başta olmak üzere çeşitli parti ve çevreler tarafından ortalık gerilmekte ve Dersim halkının sorunları ile ilgisi olmayan propagandalarla „taraf“ belirlenmesi istenmektedir. Bu propagandalar sahtedir, sunidir, yalan doludur. Dersim halkını asimile ve yok etmeye yönelik oyalama taktikleridir.
AKP’nin „din kardeşliği“ adı altında yürüttüğü çalışmalar, Dersimlileri „Müslümanlaştırmak“ ve „Türkleştirmek“ projeleridir. Bir yandan devlet-ordu işbirliği ile yıllardır yürütülen kırım, göç ettirme, yakma, yıkma ve su altında bırakma politikalaları uygulanırken, diğer yandan son yıllarda F.Gülen ve AKP eliyle yürütülen sahte din kardeşliği perdesi altındaki Müslümanlaştırma kampanyası yürütülmektedir. Böylece şiddet ve fiziki imhaya dayanan yok etme projesi, Türkleştirme ve Müslümanlaştırma kampanyaları ile tamamlanmak istenmektedir.
Türk ırkçılarının inkar ve yok etme projelerine karşı, Kürt milliyetçileri de Dersimi Kürtleştirmek sevdasındadırlar. Son yıllarda ve özellikle de 1994-95 sürecinde Dersim’de tırmandırılan PKK şiddet eylemleri, devletin şiddetine davetiye çıkarmış, yakılan ve yıkılan yüzlerce köy ve mezranın boşaltılması sonucunda , 1975 yılında yüzaltmışdört bin olan Tunceli nüfusu, 1997 yılında seksenaltı bine düşmüştür. Göç ettirme ve insansızlaştırma, aynı dönemde Dersim’in çevre bölgelerinde, örneğin Bingöl, Elazığ ve Erzincan’nın Alevi ve Zaza nüfusun yaşadığı alanlarda da gerçekleştirilmiştir. Son yıllarda değişen nüfus demografisi neticesinde Türk solunun bazı kesimleri yanında Kürt milliyetçi güçlerinden PKK’nın legal alandaki temsilciliğini üstlenmiş olan DTP de etkinlik kazanmıştır.
2004 yerel seçimlerinde Türk solundan bazı kesimlerin desteğiyle seçilen S.E. Abdil, Dersim ve Dersimlilerin sorunları ile ilgilenmek yerine, PKK’nın sözcülüğüne soyunmuştur. Barış, demokrasi, insan haklarını savunmak yerine, „kutsal savaş“ savunuculuğu yapan S.E.Abdil, savaşı ve çatışmaları kızıştırıp Dersim’e ve Dersimlilere zarar verenleri yereceğine, övgüler düzmektedir. Açıktır ki, Türk ve Kürt milliyetçi ve dinci çevrelerinin Dersim ve Dersimliler yararına bir şeyler yapmalarını beklemek saflık olacaktır.
Yerel yönetimler, bölgesel iktidar organlarıdır.
Yerel yönetimler, yerel iktidar organlarıdır. Bazı farklılıklarla aslında Türkiye’de de durum böyledir. Ama ne yazık ki Dersimliler, Dersimli aydınlar ne birey olarak ve ne de toplum olarak bu bilince, iktidar olma ve yönetme bilincine ulaşamamışlardır. Aşiretsel köy yaşamında böyle bir bilince ulaşmaları da aslında beklenemez. Sonraki dönemde, sömürgeci rejimin denetim sağladığı yıllarda ise yerel yönetimler ya doğrudan atamalar yolu ile ya da ya da aynı zihniyetteki işbirlikçi unsurlar eliyle yürütülmüştür. Doğal olarak bu idarelerde yönetimler ve yöneticiler halka yabancıdırlar; halka karşı bir sorumluluk duymamaktadırlar.
1950’lerden sonra “serbest seçimler“le oluşan ortamda da durumun, pek de değiştiği söylenemez. Bu dönemde doğrudan devlet atamalarının yerini, parti yönetimlerinin atamaları almıştır. Parti yönetimleri ise, bölgedeki çıkar çevreleri ile ilişkili unsurları ön plana çıkarmışlardır. 1970’lerden sonra sol düşüncenin yayıldığı dönemde, sola sempati duyan bazı unsurlar işbaşına gelmiş olsa da, bunlar ne demokratik ve ne de etnik, kültürel alanlarda bir varlık gösterememişlerdir. Çünkü, demoratik bir bilince, kültür ve düşünceye sahip değillerdi. Demokrasi bilincine sahip olunamayan bir toplumda, demokratik açılımlar beklemek de abes olacaktır. Arada seçilmiş olan iyi niyetli bazı unsurların yolu ise sömürgeci rejim ve çıkar çevrelerinin müdahaleleri ile kesilmiştir. Demoklesin kılıcı, belediye başkanlarının başı üzerinde her zaman sallanmıştır, sallanmaktadır. 12 Eylülün sömürge valisi Kenan Güven döneminde seçilmiş belediye başkanları görevlerinden alınarak yerlerine muvazzaf veya emekli subayların atandığı daha unutulmuş değildir.
Dersimli belediye başkan adaylarında aranması gereken özellikler şunlar olmalıdır:
Birincisi, mesleki açıdan kendi alanında tecrübeli, dürüst ve şeffaf olmalıdır. İkincisi, Dersimi bir duruşa sahip olmalıdır. Bu demektir ki, Dersim halkının özelliklerini ve önceliklerini gözeten, Dersim’de var olan farklı etnik ve kültürel değerlere saygılı, demokrat bir duruşa sahip olmalıdır. Üçüncüsü, bağımsız olmalı; hiç bir Türk ya da Kürt parti ve organizasyonuna bağlı olmamalıdır.
Demokrat ve yurtsever bağımsız adaylar
Desimli yurtseverler, en kısa zamanda seçim manifestolarını yayınlamalı ve cesur, tutarlı, nitelikli adaylarını hemen ilan etmelidirler.
Dersim’in her tarafında yurtsever ve demokrat insanlarımızın olduğu şüphesizdir.
Örgütlülüğü, örgütlü yapılanmayı küçümsemeden denebilir ki, Dersim’de bağımsız adaylarla seçimleri kazanmak imkansız değildir.
27.12.08
M. Hayaloğlu
Kaynak: http://www.sansaderesi.com/forum/index.php?topic=288.0
http://www.tudef.info/modules.php?name=Forums&file=viewtopic&p=267#267
| | | | Z.Dersim (şimdiye kadar 148 posta) | |
DTP ye Partizan Desteği
Dersim Partizan, DTP Tunceli İl Örgütü binasında basın toplantısı düzenleyerek, 29 Mart yerel seçimlerinde Demokratik Toplum Partisi (DTP),Halk Kültür Merkezleri (HKM), Ezilenlerin Sosyalist Platformu (ESP) tarafından oluşturulan Devrimci Demokratik Güç Birliği çatısı altında DTP`ye destek vereceğini açıkladı. Açıklamaya Dersim Belediye Başkanı Songül Erol Abdil, DTP Belediye Başkan Adayı Edibe Şahin ve DTP Tunceli İl Başkanı Murat Polat`ın da aralarında bulunduğu çok sayıda kişi katıldı. Dersim Partizan adına açıklama yapan Ufuk Kalanç, 29 Mart yerel seçimlerinin AK Parti Hükümeti tarafından mevcut savaş satrancında bir perde olarak tasarlandığını ve kalelerin düşürülmesinin hedeflendiğini söyledi. Devletin Kürt sorunu politikalarında büyük bir açmaz içerisinde derin bir bunalım yaşadığını belirten Kalanç, `Meseleye ilişkin güttüğü politikalar iflas etmiş, yürüttüğü savaş başarısız olmuş, bundan dolayı da çok ağır faturalar ödemiştir` dedi. Kalanç, AK Parti`nin yerel yönetimleri kendi lehine arttırması ve elinde bulundurması halinde yeni bir silah oluşturacağı hesabını yaptığına dikkat çekti.
2009-02-04
Alıntı: | http://www.newededersim.com/article_view.php?aid=1976 |
| | | | Z.Dersim (şimdiye kadar 148 posta) | |
DTP Tunceli adayını tanıttı
DTP Eş Başkanı Emine Ayna, Tunceli Belediye Başkan Adayı Edibe Şahin'i halka tanıttı.
DTP Eş Başkanı Emine Ayna, aday tanıtımı sırasında yaptığı konuşmada AK Parti ve CHP'yi Alevi ve Kur'an kursu açılımları nedeniyle eleştirdi.
Tunceli Belediye Başkanı Songül Erol Abdil de konuşmasında, parti olarak belediyeyi tekrar kazanma sözü verdi.
DTP Eş Başkanı Emine Ayna ile Milletvekilleri Sebahat Tuncel, Ayla Akat Ata, Şerafettin Halis, Tunceli Belediye Başkan Adayı Edibe Şahin'i tanıtmak üzere 200 araçlık konvoy ile bu kente geldi. Ayna ve beraberindekiler şehirde konvoy olarak tur attıktan sonra, belediye binası önünde halka hitap ettiler. İlk konuşmayı Tunceli Belediye Başkanı Songül Erol Abdil yaptı. Abdil konuşmasında, tüm engellemelere rağmen, halkçı belediyeciliği hayata geçirdiklerini söyledikten sonra, "Tüm engellemelere ve zorluklara rağmen, Tunceli Belediyesi'ni kazanacağız" dedi.
DTP Eş Başkanı Emine Ayna ise AK Parti'nin Alevi ve CHP'nin Kuran kursu açılımını kastederek, "Düne kadar Alevi haklarını tanımadıkları halde bugün Alevici kesildiler, dün cami ve Kuran'dan öcü gibi kaçanlar, bugün cami ve Kur'an demeye başladılar" şeklinde konuştu.
Tunceli'de beyaz eşya dağıtımını da eleştiren Ayna, "Halka yiyecek ve beyaz eşya dağıtmakla yoksula yardım edilmez. İktidarsan iş ver vatandaş kazandığı parayla, onurlu bir şekilde bu ihtiyaçlarını karşılasın" dedi.
Ayna, Türkiye'nin Kürt Sorunu ve işsizlik olmak üzere önemli iki sorununun olduğunu belirttikten sonra Tunceli Adayı Şahin'i halka tanıttı. Ayna ve beraberindekiler daha sonra belediye binası önünde halkla halay çekti.
Kenthaber: 07 Şubat 2009 Cumartesi
Alıntı: | http://www.kenthaber.com/dogu-anadolu/tunceli/Haber/Genel/Normal/dtp-tunceli-adayini-tanitti/562467.aspx |
| | | | Z.Dersim (şimdiye kadar 148 posta) | |
EMEP Tunceli'de DTP'yi destekleyecek
İktidar ve ana muhalefet partileri için hayati önem taşıyan Tunceli'de, yerel seçimler yaklaşırken sürpriz bir gelişme yaşandı. Sol gelenekten gelen Emek Partisi'nin (EMEP), Tunceli'de DTP'yi destekleyeceği öğrenildi.
2004 yerel seçimlerinde DTP ile ittifak yapan EMEP'in, Tunceli'de belediye başkanlığı konusunda yürüttüğü tartışmalar sonuca bağlandı. Belediye başkanlığının kendi partisinden olması ısrarını sürdüren EMEP'in DTP'yi destekleyeceği öğrenildi. İki partinin genel merkezler düzeyinde yaptıkları görüşmelerin ardından, EMEP'li yöneticilerin DTP'yi destekleme kararı aldığı bildirildi.
07 Şubat 2009 Cumartesi
Alıntı: | http://www.kenthaber.com/dogu-anadolu/tunceli/Haber/Genel/Normal/emep-tuncelide-dtpyi-destekleyecek/562181.aspx |
| | | | E. Sönmez (Ziyaretçi)
| | Seçimler ve Dersim
Eşyalarınızı alın ve istediğiniz gibi kullanın. Sonra oyunuzu, istediğiniz adaya verin. Bu konuda bağlayıcı bir durum var mı? Sanmıyorum.
Demokratik çerçevede eleştirinizi ve protestonuzu yapın. Çünkü bu ‘yardımlar‘ amaçlıdır, seçime yönelik yatırımlardır; ahlaki de değildirler.
Dersimli, eğer oyunu bir buzdolabı, çamaşır veya bulaşık makinası karşılığında satacaksa, ondan zaten hayır gelmez demektir. Onun Dersimliliği bitmiştir. Ama bunları almamazlık da etmemeli. Oy sandıkta verilecektir. Sandıktan AKP çıkmazsa, bu eşyaların geri alınacağına dair bir bağlayıcılık var mı? Yok! O halde, eşyanızı alın, oyunuzu da istediğiniz adaya verin. Olay bitmiştir.
Mesele nedir? Mesele, Dersim’i yok etmek isteyenler ile Dersim’i kişiliksizleştirmek isteyenlerin manevralarını görebilmek ve buna karşı alternatif yaratmaktır. Alternatif vardır, bu tarihsel Dersim kişiliği ve duruşudur. Sorun, bu alternatifi daha da güçlendirmektir.
Burjuva partilerinin Dersim versiyonları, sömürgeciliğn uzantısı kozmopolit yapılar ile Kürt milliyetçileri Dersim’i kimliksizleştirmek ve kişiliksizleştirmek istiyorlar. AKP, CHP, DSP gibi EMEP, DTP ve destekleyicileri, Dersimi bir duruş değil, kukla ve köle bir yapı istiyorlar.
Cumhuriyet tarihi boyunca Türk sömürgeciliğinin Dersimdeki temsilciliğini üstlenmiş olanlar, kukla ve köle ruhludur. Bunlardan bir yarar gelmediği, Dersim’in içinde bulunduğu durum ve gelinen aşamada çok net olarak görülmektedir. Geçen dönemde EMEP ve Türk solunun bir kesiminin desteğiyle seçimi kazananan DTP’nin amacı da, tıpkı Türk sömürgecileri gibi Dersimlileri asimile etmektir. EMEP gibi, Türk solunun Dersim versiyonları, sözde muhaliflik adına DTP’yi destekleyerek Dersim karşıtlarının safında yer alıyorlar. Öte yandan AKP, iktidar olmanın bütün olanaklarını kullanarak parçalanmış Dersim’de umutsuzluk içindeki halkın perişan durumundan faydalanmak istiyor.
Yaşanan manzara moral bozucudur. Ama pes etmemek gerekiyor. Eğer Dersimliler, kimliklerine ve kişliklerine sahip çıkmak istiyorlarsa, bütün güçleri ile, birlik ve beraberlik içinde ortaya çıkmak zorundadırlar. Eşit şartlarda değiliz ama zor şartlar altında kazanılacak bir zaferin tadı doyumsuz olur. Dersimliler, Dersimi bir duruş sergilemeli, kendi içlerinden çıkaracakları bağımsız adaylar etrafında kenetlenmeli, Dersim’i boğmak isteyenleri, oyları ile sandığa gömmelidirler. Unutmayın! Tarih sizden bunu bekliyor.
07.02.09
E. Sönmez
____________________________________________________________________________________________ |
Cevapla:
Bütün konular: 275 Bütün postalar: 646 Bütün kullanıcılar: 719 Şu anda Online olan (kayıtlı) kullanıcılar: Hiçkimse
|
|
|
|
|
|
|
Bütün hakları saklıdır. Kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
|
|
|
|
|
|
|
|