Serê na dinade theyr u thur zonê xo de waneno. Qılancıke qiştnena, hes lımeno, kutık laweno, verg zurreno, ga qorreno, bıze qırrena, phepug waneno. Vas hencê xo sere rewino. Kam ke aslê xo inkar keno, wele erzeno rêça xo sono.
   
  SIMA XÊR AMÊ! DERSİM ZAZA PLATFORMUNA HOŞ GELDİNİZ!
  PLATFORUM (şifreli)
 
=> Daha kayıt olmadın mı?

******** SIMA XÊR AMÊ KURŞİYE WERENAYİŞİ ******** ***** DERSİM ZAZA PLATFORMUNA HOŞ GELDİNİZ *****

PLATFORUM (şifreli) - ROZA ŞİAÊ ÜZERİNE ÖNERİLER

Burdasın:
PLATFORUM (şifreli) => DERSİM ve DERSİM SOYKIRIMI => ROZA ŞİAÊ ÜZERİNE ÖNERİLER

<-Geri

 1 

Devam->


Z.Dersim
(şimdiye kadar 148 posta)
09.02.2009 21:02 (UTC)[alıntı yap]
Dersim Soykırımını Anma Günü Üzerine

M. Hayaloğlu


Dersim Soykrımını anma günü olarak alternatif tarihler söz konusudur. Bunlardan başlıcalarını şöyle sıralayabiliriz:

1. Tarih: 15 Kasım


Seyit Rıza ve arkadaşlarının idam tarihi olan 15 Kasım (1937). Bu tarih Dersim önderi Seyit Rıza ve diğer önder arkadaşlarının idam tarihidir. Aynı şekilde Dersim direnişinin diğer önemli ileri gelenlerinin de ağır hapis ve sürgün cezalarına çarptırıldığı bir tarihtir. Bu tarih aynı zamanda Dersim 37/38 direnişinin esas olarak kırıldığı bir tarihtir. 15 Kasım her halükarda Seyit Rıza ve arkadaşlarını „anma günü“ veya diğer bir öneriye göre „yas günü“ olarak anılacaktır. Bu durumda anma günleri birleştirilir, bir tek gün olarak „Dersim Soykırımı Anma Günü“ olarak kabul edilebilir. Bunun Zazacası da „Xo Virriardena Roza Tertelê Dêsımi“ şeklinde ifade edilebilir.

Burada not olarak şunu belirtmek istiyorum:
Bugüne kadar bir çok çevre Seyit Rıza ve arkadaşlarının idam tarihini 18 veya 17-18 Kasım olarak vermişlerdir. Ancak bu tarihin yanlış olduğu, son yıllarda yapılan titiz çalışmalar ve tartışmalar neticesinde anlaşılmıştır. İdam tarihinin Kasım 1937’de 14’ü 15’e bağlayan gece yarısından sonrasına yani Pazartesine denk düştüğü kesin olarak anlaşılmıştır. Yeni bir yanlışa sebebiyet verilmemesi için bu tarihe dikkat edilmelidir. Konu ile ilgili olarak Seyit Rıza’nın „Yaşamı ve Mücadelesinden Kesitler“ adlı makale, kaynakları ile beraber yayınlanmıştır: (http://f25.parsimony.net/forum62148/messages/23749.htm).

2. Tarih: 17 Ağustos


İkinci bir tarih, Seyit Rızan’ın ailesi ve yakın çevresinin katledildiği çatışma tarihidir. Bu tarih 16/17 Ağustos 1937 gecesinin şafağıdır. Bu durumda 17 Ağustos alınabilir. Bu çatışmada 30 kişinin katledildiği anlaşılmaktadır. (Kaynak: Genelkurmay Belgelerinde Kürt İsyanları-II, sf.208 ).

3. Tarih: 21 Mart


20/21 Mart 1937, Dersim Direniş güçlerinin, sömürgeci ve işgalci kuvvetlere karşı başkaldırdığı, ilk eylemi gerçekleştirdikleri tarihtir. Martın 20’sini 21’e bağlayan gece, Dersim Direniş güçleri, Gaxnut (Kahnut) ve Pax (Pah) arasında Xarçık (Harçik ) çayı üzerinde bulunan tahta köprüyü yakarak tahrip etmiş, telgraf hatlarını keserek iletişimi kesmişlerdir. Bu saldırı, 1937 direnişinin ilk kıvılcımı olarak nitelendirilebilir. Bu olay, beklenen Dersim harekatına karar verilmesine neden olmuştur. (Kaynak: Genelkurmay Belgelerinde Kürt İsyanları-II, sf. 171).

Not: Bu tarihin Hawtemal (Newroz) ile çakışması farklı yorumlara yol açabilir.

4. Tarih: 4 Mayıs veya 12 Mayıs


4 Mayıs 1937, Bakanlar kurulunun Dersim harekatına karar verdiği tarihtir. Bu karar, Cumharbaşkanı Mustafa Kemal ve genelkurmay başkanı Mareşal Fevzi Çakmak’ın hazır bulunduğu bir toplantıda alınmıştır. Bu kararı, „Dersim’in Fermanı“ olarak nitelendirmek mümkündür. Nitekim, harekatın hazırlıkları hızlandırılarak 12 Mayısta başlanmıştır. (Kaynak: Genelkurmay Belgelerinde Kürt İsyanları-II, sf.185-187, Karar metni, sf. 316).

Not: Bu tarihin, Ermeni Soykırımı anma günü ile belli bir benzerliği vardır. 24 Nisan 1915’de Ermeni ileri gelenleri tutuklanarak, Soykırım süreci fiilen başlatılmıştır.

5. 12 Haziran


12 Haziran 1938, ikinci Dersim harekatının başladığı tarihtir. Bu karar 8 Haziran 1938 de verilmiştir. Harekat, planlandığı şekilde yürütülür ve 1938 yılı içinde Dersim Soykırımı gerçekleştirilerek sonlandırılır. 1938 yılı içinde bir çok toplu katliam gerçekleştirilmiştir. Bu uygulamalar, 1937 yılında alınan kararların ve başlanan harekatın devamı ve sonuçlarıdır. Bu anlamda 1938 yılına ait her hangi bir günü esas almak pek anlamlı olmayacaktır. (Genelkurmay Belgelerinde Kürt İsyanları-II, sf.227-230).

Yukarıdaki olgular değerlendirildiğinde, bu olaylara tekebül eden tarihlerin hepsinin de anlamlı olduğu anlaşılacaktır. Bunlardan birinin “Dersim Soykırımını Anma Günü” olarak seçilmesi mümkündür. Hepsinin de kendine özgü anlamları vardır. Ben şahsen soykırım kararının alındığı 4 Mayısın veya soykırıma fiilen başlama tarihi olan 12 Mayısın diğerlerine göre daha uygun düştüğü kanısındayım.


12. 09.07

M. Hayaloğlu


http://www.dersimsite.org/xo.html

http://f25.parsimony.net/forum62148/messages/24209.htm

http://www.dersim.biz/html/dere_laci_esirler.html

http://dersimzazaplatformu.www.de/category/ders-304-m-37-38/2008/08/20/dersim-soyk1r1m1-g-n

____________________________________________________________________________________________________________

Z.Dersim
(şimdiye kadar 148 posta)
09.02.2009 21:08 (UTC)[alıntı yap]

Dersim 38 bütün Dersimlilerin davasıdır



Yaşar Kaya

20 Kasım 2007 / Köln



Dersim’in 7 Büyüğü (bazı kaynaklara göre 9, bazılarına göre ise 11 kişi) 15 kasım 1937 tarihinde idam edildiler. Geçen yıl Seyit Rıza’nın torunu Rüstem Polat’ın dedesinin mezarların yerini öğrenmek için Elazıg’da dava açtı.



Bu dava “Atalarımızın Mezarı Nerede?” kampanyasına dönüştü ve Dersimlilerce yakın bir ilgi ile takip ediliyor. Federasyonumuz, TUDEF ile beraber bu kampanyayı örgütlemektedir.



Dersimlileri meşgul eden diğer bir gündem ise “Anma Günü’nün tespiti.” 1937/38 kıyımının üzerinden 70 yıl geçmesine rağmen maalesef hala ortak bir anma günümüz bile yok. Avrupa’da yaşayan Dersimliler Ekim 2007`de toplanarak bu konuyu etraflıca tartıştılar. Yine “Dersim 38 Girişimi” çalışmalarına devam ediyor. Türkiye’de ise TUDEF ve Munzur Aydınlar Platformu bu konu üzerinde çalışma yürütüyorlar. “Anma Günü” ilk defa da tartışılmıyor, daha önceleri de mütakip kereler, tartışıldı ve kararlar alındı. Ancak ne yazık ki bu güne kadar bütün Dersimlilerin üzerinde mutabık kaldıkları bir gün tespit edilmiş değil, realite bu. Üç tarih üzerinde tartışmalar yürütülüyor.



4 Mayıs. Bilindiği gibi 4 Mayıs 1937 tarihinde toplanan Bakanlar Kurulu’nun “1937 YILINDA YAPILAN TUNCELİ TENKİL HAREKATINA DAİR BAKANLAR KURULU KARARI“ aldığı tarihtir. Güçlü vurgularla Dersim’in imhasının hukiki zemini oluşturuyor. Resmi belge olarak uluslararası alanda dayanak oluşturması vesilesi ile 4 Mayıs’ın “Roza şiae” ilan edilmesi isteniyor.



15 Kasım. Kimileri bunu 17/18 Kasım olarak da yazmaktadır. Ancak yapılan araştırmalar sonucu, idamların 14/15 Kasım’da yapıldığı saptanmış durumda. 15 Kasım diyen arkadaşlar, bu tarihin Dersim’in Büyükleri’nin asıldığı gün olması ve bu güne kadar yapılan anmalar vesilesi ile zaten bir hassasiyetin oluştuğunu toplum tarafından benimsenmesinin daha kolay olacağını ileri sürüyorlar.



12 Temmuz. Bu tarih de büyük harakatın başladığı belirtiyor. Ayrıca kimin ne diyeceğinin öneminin olmadığını aslolan bir toplumun kendi kabulü olduğunu 12 Temmuz’un günün daha anlamlı olacağını ileri sürüyorlar.



Tarihler hakkında fikir beyan eden arkadaşlar, çok anlamlı ve haklı gerekçeler ileri sürüyorlar. Bu günlerden hangisi “Roza Şiae” olsa yanlış olmaz. İlle de benim dediğim olmalı zihniyeti ile hareket etmek yerine, tartışmaya ve uzlaşmaya açık olmak gerekir. Aradan 70 yıl geçmiş ama Dersimliler’in ortak olarak andıkları, mezarları ziyaret ettikleri, çıla yakıp dua ettikleri, ölülerinin hayırına yemek verdikleri bir günleri yok. Anlaşılması gereken nokta burasıdır, her kurumun, siyasal çevrenin kendisine göre günü olmaz, Dersim’in Günü olur. Geniş bir katılım ve Dersimi bir mutabakat ile bir karar alınmalıdır, anınan bu kararın gerekleri de yerine getirilmelidir.



Aradan geçen 70 yıla rağmen Türk tarih kitaplarına göre böyle bir hadise hiç yaşanmadı. Türk aydınları bilgisiz ve tepkisiz. Dünyada bu haksızlığı tam olarak bilen kurum yada devlet hemen hemen yok. Türk devletinin politikası bu sorunu unutturmak üzerine kurulu. Unutmaması gerekenler ise Dersimlilerdir. Dersim 38’i, Dersimliler ulusal ve uluslararası alanda gündeme getirmezlerse bu dünyada Dersim Sorunu’nu gündeme getirecek başkaca kimse yok. Ancak biz bu sorunu gündeme taşırsak diğer kurumlar ve devletler de gündemine alırlar.



Tarihi haksızlığı gidermek için



1. Mezarların yeri açıklanmalı, maktullerin emanetleri yakınlarına iade edilmelidir. Dersim Seyitleri’nin mezarları kutsal Dersim topraklarına taşınmalıdır.



2. 1938 katliamından sonra ailelerinden koparılan veya aileleri katledilen kimsesiz çocukların akibeti açıklanmalıdır. Evlatlık edinilen yada Çocuk Yetiştirme Yurtlarına verilen Dersimli çocukların tam listesinin açıklanmalıdır. Böylece parçalanmış aileler yaşayan aile breyleri ile ilişki kurabilirler.



3. Sürgün edilenlerin tam listesi, bunlardan ne kadarının geri döndüğü ne kadarının kaldığı açıklanmalıdır, döneme ait bütün arşivler açılmalıdır.



4. 1937/38 katliamında ne kadar insanın hayatını kaybettiği açıklanmalıdır.



Dersim 38 davası bütün Dersimlilerin davasıdır. Bu dava yanlızca kurumlara yada aydınlara havale edilemeyecek kadar önemlidir. Dersim kendi davasına sahip çıkmalıdır. Dersim 37/38 davası siyasal çıkarlara kurban edilmeden, kriminalize edilmeden, mahsumiyet ve gerçeklik hattında yürümelidir. Bu davanın çok boyutları olduğu unutulmamalı. Bu dava uzun soluklu sabırlı bir çalışmayı zorunlu kılmaktadır.



Amacımız, kin ve nefret uyandırmak değil, intikam almak hiç değil. Şiddetden ısrarla uzak durmalı ve çağimızın gereklerine uygun mücadele yöntemleri geliştirmeliyiz. II. Dünya Savaşı’nın gölgesinde gerçekleştirilen bu insanlık süçu açığa çıkartılmalıdır. Toplum olarak hakkımızı aramamız gerekir. Özellikle parlamentodaki temsilcilerimiz bu konuyu gündeme taşıyarak, aydınlatılmasına yardımcı olabilirler.


http://www.fdg-dersim.com/index.php?section=news&cmd=details&newsid=73

Z.Dersim
(şimdiye kadar 148 posta)
09.02.2009 21:13 (UTC)[alıntı yap]


AVRUPA DERSİM FEDERASYONU'NDAN ROZA ŞİAE (KARA GÜN) ÖNERİSİ


Dersim News - Berlin - Özel Haber

23-11-208 tarihinde Berlin'de yapılan "Khulé 70 Serre" gecesinde Avrupa Dersim Dernekleri Federasyonu , Dersim Katliamını anma günü olarak 4 Mayıs'ı önerdi. FDG Genel Sekteri Meme Jele , üzerinde 4 GULANE ROZA ŞİAE yazılı siyah bir bez gömlekle sahneye çıkıp konuşma yaptı. Konuşmasında FDG nin 4 Mayıs tarihini ROZA ŞİAE (Kara Gün) olarak ilan ettiğini açıkladı. Meme Jele konuşmasında şunları söyledi:

Dersim 38 katliamının üzerinden 71 yıl geçmesine rağmen ,ortak bir anma günümüz yok. FDG'den önce kara gün belirleme çalışmalarını başlatan Hollanda Dersim Vakfi'na bu çalismanın startını verdikleri için şükkranlarımızı sunmayı görev kabul ediyoruz.

FDG olarak, bir yılı aşkın süredir Dersim 38 de katledilenlerin anısına ortak bir anma günü tespiti üzerinde çalışıyoruz. Ulaşabildiğimiz tüm Dersim kurumlarının ve ilgili Dersimli şahiyetlerin görüşlerini almaya çalıştık.
Yapılan toplantılar ve mesajlarla iletilen görüşler sonucunda, 4 Mayıs gününü Dersimliler için, Tüm Kırmanciye için kara gün (Roza ŞİAE) olarak ilan edilmesinin genel çoğunluk tarafından memnunlukla karşılandığını halkımıza duyurmak istiyoruz. Bu çalışmalarımıza rağmen, Türkiyeden henüz önerileri gelmiyen bazı dostların mesajlarınada önem verdiğimizden, kararımızı öneri olarak tüm Dersimlilere sunmayı tarihsel bir görev kabul ediyoruz.

Seyidlerimizin idam günü olan 15 Kasım'da, Seyidleri anmamız doğal olarak gelenekselleşmiştir. 4 Mayıs 1937 tarihli Türkiye Cumhuriyeti Bakanlar kurulu kararı, Dersim'in nasıl ilhak ve imha edileceğini, bir devletin en üst organında kanun ile belirlenmesi günüdür. 4 Mayıs Türkiye tarihinin kanun ile açıkladığı en kara sayfasıdır. 4 Mayıs, Dersim için korkunç katliamları başlatan kara bir gündür.




Meme Jele konuşmasının ardından kendi yazdığı şiiri okudu.

Hey Calat, ez Désımu.
To nasken gonia mı werdenera.
Welaté mıno cenet talan u qırkerdenera
Weyvıkuné mıné dıganiu sungikerdenera
To nasken zeria mına bele surgınkerdenera

Heyyy calat ez Désımu
Hona wes nébiyé dırveté mıné hazaru
Windi nébiya naleniye Pir u Rayveru
Désımde néqediya çhıjina derxoleu deru
İson çıtur caneweriya to xovirira bıkero

Xo virira nékeme sare berjiya Seyd Rızayi
Gosé madero Jé vengé Wuşené kevelayi
Xo virira nékeme laé vılé Seyidu, ağleru u bavayi
Wuşené Seydi hesené qıji Cıvlayir ağayi
Resık wuşe, Aliyé mirzali, Hesené cıvlayiri
Zulmé caneweru zeré made bi mırmoriya adıri

Memê jele


http://www.dersimnews.com/Dersim-38/FDgden-ROZA-SIAE--Onerisi-225.htm

Z.Dersim
(şimdiye kadar 148 posta)
09.02.2009 21:26 (UTC)[alıntı yap]


ROZA ŞİAE_DERSİM SOYKIRIM GÜNÜ ÖNERİSİ

937/38 kıyımının üzerinden 70 yıl geçmesine rağmen maalesef hala ortak bir anma günümüz bile yok. Avrupa’da yaşayan Dersimliler Ekim 2007`de toplanarak bu konuyu etraflıca tartıştılar.Ancak ne yazık ki bu güne kadar bütün Dersimlilerin üzerinde mutabık kaldıkları bir gün tespit edilmiş değil, realite bu. Üç tarih üzerinde tartışmalar yürütülüyor.

Avrupa Dersim Dernekleri Federasyonu (FDG) ve Avrupa'daki diğer Dersim Kurumları 4 Mayıs tarihini "Anma Günü" olarak önerdi.Biz de Dersim Sinema Kolektifi olarak 4 Mayıs tarihinin "Roza Şiae" olarak kabul edilmesinin doğru olacağını düşünüyoruz.

4 Mayıs: Bilindiği gibi 4 Mayıs 1937 tarihinde toplanan Bakanlar Kurulu’nun “1937 YILINDA YAPILAN TUNCELİ TENKİL HAREKATINA DAİR BAKANLAR KURULU KARARI“ aldığı tarihtir. Güçlü vurgularla Dersim’in imhasının hukiki zemini oluşturuyor. Resmi belge olarak uluslararası alanda dayanak oluşturması vesilesi ile 4 Mayıs’ın “Roza şiae” ilan edilmesi isteniyor.

15 Kasım: Kimileri bunu 17/18 Kasım olarak da yazmaktadır. Ancak yapılan araştırmalar sonucu, idamların 14/15 Kasım’da yapıldığı saptanmış durumda. 15 Kasım diyen arkadaşlar, bu tarihin Dersim’in Büyükleri’nin asıldığı gün olması ve bu güne kadar yapılan anmalar vesilesi ile zaten bir hassasiyetin oluştuğunu toplum tarafından benimsenmesinin daha kolay olacağını ileri sürüyorlar.


12 Temmuz: Bu tarih de büyük harakatın başladığı belirtiyor. Ayrıca kimin ne diyeceğinin öneminin olmadığını aslolan bir toplumun kendi kabulü olduğunu 12 Temmuz’un günün daha anlamlı olacağını ileri sürüyorlar.

Tarihler hakkında fikir beyan eden arkadaşlar, çok anlamlı ve haklı gerekçeler ileri sürüyorlar. Bu günlerden hangisi “Raza Şiae” olsa yanlış olmaz. İlle de benim dediğim olmalı zihniyeti ile hareket etmek yerine, tartışmaya ve uzlaşmaya açık olmak gerekir. Aradan 70 yıl geçmiş ama Dersimliler’in ortak olarak andıkları, mezarları ziyaret ettikleri, çıla yakıp dua ettikleri, ölülerinin hayırına yemek verdikleri bir günleri yok. Anlaşılması gereken nokta burasıdır, her kurumun, siyasal çevrenin kendisine göre günü olmaz, Dersim’in Günü olur. Geniş bir katılım ve dersimi bir mutabakat ile bir karar alınmalıdır, anınan bu kararın gerekleri de yerine getirilmelidir.

Aradan geçen 70 yıla rağmen Türk tarih kitaplarına göre böyle bir hadise hiç yaşanmadı. Türk aydınları bilgisiz ve tepkisiz. Dünyada bu haksızlığı tam olarak bilen kurum yada devlet hemen hemen yok. Türk devletinin politikası bu sorunu unutturmak üzerine kurulu. Unutmaması gerekenler ise Dersimlilerdir. Dersim 38’i, Dersimliler ulusal ve uluslararası alanda gündeme getirmezlerse bu dünyada Dersim Sorunu’nu gündeme getirecek başkaca kimse yok. Ancak biz bu sorunu gündeme taşırsak diğer kurumlar ve devletler de gündemine alırlar.

Tarihi haksızlığı gidermek için

1. Mezarların yeri açıklanmalı, maktullerin emanetleri yakınlarına iade edilmelidir. Dersim Seyitleri’nin mezarları kutsal Dersim topraklarına taşınmalıdır.

2. 1938 katliamından sonra ailelerinden koparılan veya aileleri katledilen kimsesiz çocukların akibeti açıklanmalıdır. Evlatlık edinilen yada Çocuk Yetiştirme Yurtlarına verilen Dersimli çocukların tam listesinin açıklanmalıdır. Böylece parçalanmış aileler yaşayan aile breyleri ile ilişki kurabilirler.

3. Sürgün edilenlerin tam listesi, bunlardan ne kadarının geri döndüğü ne kadarının kaldığı açıklanmalıdır, döneme ait bütün arşivler açılmalıdır.

4. 1937/38 katliamında ne kadar insanın hayatını kaybettiği açıklanmalıdır.Dersim 38 davası bütün Dersimlilerin davasıdır. Bu dava yanlızca kurumlara yada aydınlara havale edilemeyecek kadar önemlidir. Dersim kendi davasına sahip çıkmalıdır. Dersim 37/38 davası siyasal çıkarlara kurban edilmeden, kriminalize edilmeden, mahsumiyet ve gerçeklik hattında yürümelidir. Bu davanın çok boyutları olduğu unutulmamalı. Bu dava uzun soluklu sabırlı bir çalışmayı zorunlu kılmaktadır.

Amacımız, kin ve nefret uyandırmak değil, intikam almak hiç değil. Şiddetden ısrarla uzak durmalı ve çağimızın gereklerine uygun mücadele yöntemleri geliştirmeliyiz. II. Dünya Savaşı’nın gölgesinde gerçekleştirilen bu insanlık suçu açığa çıkana kadar toplum olarak hakkımızı aramamız gerekir. Özellikle parlamentodaki temsilcilerimiz bu konuyu gündeme taşıyarak, aydınlatılmasına yardımcı olabilirler.

SAYGILARIMIZLA

DERSİM SİNEMA KOLEKTİFİ




Cevapla:

Nickin:

 Metin rengi:

 Metin büyüklüğü:
Tag leri kapat



Bütün konular: 301
Bütün postalar: 672
Bütün kullanıcılar: 736
Şu anda Online olan (kayıtlı) kullanıcılar: Hiçkimse crying smiley
 
 
  Bütün hakları saklıdır. Kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.  
 
Serê na dinade theyr u thur zonê xo de waneno. Qılancıke qiştnena, hes lımeno, kutık laweno, verg zurreno, ga qorreno, bıze qırrena, phepug waneno. Vas hencê xo sere rewino. Kam ke aslê xo inkar keno, wele erzeno rêça xo sono. Diese Webseite wurde kostenlos mit Homepage-Baukasten.de erstellt. Willst du auch eine eigene Webseite?
Gratis anmelden